MEDİNE’DE KITLIK-HİCRÎ 12 SAHABELER HZ. OSMAN’I NEDEN HALİFE EBÛ BEKİR’E ŞİKAYET ETMİŞTİR?
Hicretin on ikinci yılı, Hz. Ebû Bekir’in(r.a.) halifelik dönemidir. O dönem Müslümanlar on dört cephede birden savaş verirken Medine’de şiddetli bir kıtlık meydana gelmiştir. Öyle ki insanlar yiyecek bulmakta, temel ihtiyaçlarını gidermekte bile zorluk çekmişlerdir. İşte o günlerde Hz. Osman’ın(r.a.) üstü gıda maddeleri ile dolu bin develik kervanı Şam’dan Medine’ye gelmek üzeredir. Kervan Şam’dan gelecek ve Medine pazarında satılacaktır. Kervan Medine’ye girerken sahâbeden tüccar olanlar, Hz. Osman’a(r.a.) geldiler ve “Osman! Bildiğin gibi kıtlık var, durumlar hiç iyi değil. Gel sen bu malları yüzde on kârla bize sat ki biz de hemen Medineliler ile ticaret edelim.” dediler. Hz. Osman(r.a.) ise onlara; “Satamam! Daha iyi bir tüccar buldum, o tüccar daha çok kâr veriyor.” dedi. Bu konuşma birkaç kez tekrarlandı. Tüccarlar kârı yüzde yirmi, yüzde otuz derken en son yüzde yetmişe kadar çıktılar ama Hz. Osman(r.a.) onlara hep aynı cevabı verdi: “Veremem! Daha iyi bir tüccar, daha iyi bir rakam verdi.” Hâl böyle olunca tüccarlar sinirlendiler ve “Ey Osman! Bu yaptığın karaborsacılıktır. Allah Resûlü(s.a.v.) karaborsacılığı haram kıldı, sen nasıl böyle yaparsın?” dediler. Onu şikâyet için Halife Ebû Bekir’in(r.a.) yanına gittiler ve durumu anlattılar. Hz. Ebû Bekir(r.a.) onu iyi tanıdığından “Osman(r.a.) böyle bir şey yapmaz!” diyerek Hz. Ömer’i(r.a.) de yanına aldı ve Hz. Osman’ın(r.a.) yanına gitti. “Ya Osman! Tüccarlar bize durumu anlattılar. Medineli tüccarlar yüzde yetmişe kadar kâr vermesine rağmen sen mallarını satmıyormuşsun. Söyle! Kim sana daha fazla verdi? Söyle! Kârın nedir, bilelim.” dedi. Hz. Osman(r.a.): “Ey Allah Resûlü’nün(s.a.v.) Halifesi! Sen de akıllı bir tüccarsın. Bire yedi yüz veren dururken ben bire on, bire elli, bire yetmiş veren bu tüccarlara mallarımı neden satayım? Bana bire yedi yüz veren Allah’tır. Bu bin deve de üzerindeki mallarıyla beraber infaktır.” dedi ve bütün malını Müslümanlara infak etti. (İbn Kudame, er-Rikkave’l-Büka, syf 190)
Bu hadiseyi bize nakleden İbn Abbâs(r.a.) anlatıyor: “Osman’ın bu büyük infakının olduğu günün gecesinde rüyamda Resûlullah’ı(s.a.v.) gördüm. Alacalı bir devenin üzerindeydi. Üstünde nurdan bir giysi, ayağında nurdan bir ayakkabı, elinde nurdan bir asa vardı ve çok acele ediyordu. Dedim ki: “Ya Resûlullah(s.a.v.)! Seni(s.a.v.) ve sohbetini çok özledim, biraz dursan da Seninle(s.a.v.) sohbet etsem. Ne bu acele böyle?” Dedi ki: “Ey İbn Abbas! Osman çok büyük bir sadaka verdi ve Allah da bu sadakayı kabul edip onu Cennet’te evlendirdi. Biz de düğününe davet edildik, ben de şimdi oraya gidiyorum.” (İbn Kudame, er-Rikkave’l-Büka, syf 190)+
Yazar : Mehmet Yıldız