İkindi namazı tesbihat türkçe anlamı

HomeMakalelerTesbihatlarİkindi namazı tesbihat türkçe anlamı

İkindi namazı tesbihat türkçe anlamı

Allah’ım! Sen Selâm’sın; selâm ve selâmet Senden gelir. Her şeyden üstün ve yücesin ey Celâl ve İkram sahibi! Allah’ım!

Efendimiz Muhammed’e ve Efendimiz Muhammed’in Âlina öyle bir salât ve rahmet eyle ki, Onunla bizleri bütün dehşetli korku ve her türlü âfetlerden halas eyle, bütün ihtiyaçlarımızı yerine getir, bizleri bütün günah ve kötülükderden temiz kıl, yanında en üstün derecelere yükselt, bizleri gerek hayatta ve gerekse öldükten sonra bütün hayırların en yüksek gayelerine vasıl eyle. Ey bütün dua ve isteklere cevap veren Mucîb! Duamızı kabul eyle. Hamd olsun Âlemlerîn Rabbi olan Allah’a ki, hamd ancak kendisine mahsustur.

Sübhanallah: Allah’ın acâib-i sanatı akıllara hayret verir! O her türlü noksandan, kusurdan uzaktır.  

Elhamdülillah: Allah’a hamd olsun. Hamd ancak Allah’a mahsustur.  

Allahuekber: Allah en büyüktür, hatıra hayale gelen ve gelmeyen her şeyden daha büyük O’dur. Bil ki, Allah’tan başka ilâh yoktur.

Muhammed Allah’ın Resulüdür. Allahu Teâlâ’nın salât ve selâmı O’nun üzerine olsun.Mülk sahibi Melik, hak ve varlığı birliği apaçık Mübîn olan Allah’tan başka ilâh yoktur. Vâdînde sadık ve emin olan Muhammed (a.s.m) Allah’ın Resulüdür.Hz. Peygambere, Allah salat, rahmet eder, melekler de salat, dua ve istiğfar eder. Ey iman edenler! Siz de ona salat (dua) ve tam bir teslimiyetle selâm getirin. (Ahzab Süresi, 56)

Lebbeyk diyerek (Allah’ım emrine. davetine uyduk.)

-Allah’ım! Efendimiz Muhammed’e ve Efendimiz Muhammed’in âline, bütün maddî ve manevî dertler ve devalar adedince çok salât, bereket ve selâm ihsan eyle.

-Allah’ım! Efendimiz Muhammed’e ve Efendimiz Muhammed’in âline, bütün maddî ve manevî dertler ve devalar adedince çok salât, bereket ve selâm ihsan eyle.

-Allah’ım! Efendimiz Muhammed’e ve Efendimiz Muhammed’in âline, bütün maddî ve manevî dertler ve devalar adedince çok çok salât, bereket ve selâm ihsan eyle. Yâ Rabbi! Habibin Muhammed’e ve bütün enbiya ve resullere herbirîsinin âl ve ashabına salât ve selâm eyle. Ãmin!

Hamd olsun Âlemlerin Rabbi Allah’a ki, hamd ancak kendisine mahsustur.

-Bînler binler salât, binler binler selâm senin üzerine olsun ey Allah’ın Resulü!

-Binler binler salât, binler binler Selam senin üzerine olsun ey Allah’ın Habibi!

-Binler binler salât, binler bînler Selâm senin üzerine olsun ey Allah’ın vahyinin Emînî! Allah’ım! Efendimiz Muhammed’e (asm) Âl ve Ashabına, ağaçların yaprakları, denizlerin dalgaları, yağmurların damlaları adedince salât, selâm ve bereket indir. Günahlarımızı bağışla, bize merhamet eyle. Bize ve Üstadımız Said Nursi’ye (r.a.) ve anne babamıza ve sâdık Risalei Nur talebelerîne, ey İlâhımız, bu salâvâtların herbirisine mukabil lûtfeyle! Allah`tan başka îlâh olmadığına Şehâdet ederim ve Muhammed’in Allah’ın resulü olduğuna şehâdet getiririm. Allahu Teâlâ ona salât ve selâm etsin.

Dua-i Tercüman-ı İsm-i Azam:

Bismillahirrahmanirrahim

1-Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey binbir esma sahibi, mutlak ve gerçek mabûd olan Allah! Herşeyden üstün ve yücesin, ey bol rahmet eden, fark gözetmeden herkesi rızıklandıran Rahman! Affınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

2-Sübhânsın. münezzehsin, Sana sığınırım ey hususi rahmet gösteren, sevgili kullarına mağfiret edip Cennet bahşeden Rahim!Her şeyden üstün ve yücesin, ey bol kerem sahibi, umulmadık yerden ihsan eden Kerîm! Affınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

3-Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey her övgüye lâyık olan, ancak kendisine hamd ve sena olunan, bütün varlıkların hâl ve kal dilleriyle övülen Hamîd! Her şeyden üstün ve yücesin, ey her şeyi yerli yerine koyan hikmetle yapan, faydalı yaratan Hakîm! Affınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

4-Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey sonsuz izzet ve azamet ve nimet sahibi olan yücelerin yücesi Mecîd! Her şeyden üstün ve yücesin, ey her şeyin sahibi, sultanı Melîk! Affınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman .

5-Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınınm ey maddî-manevi bütün çirkinliklerden, mutlak pak ve temiz olan, herşeyi en güzel şekilde temiz kılan Kuddüs! Her şeyden üstün ve yücesin, ey eksiklerden uzak ve her türlü kötülükten selâmet veren Selâm! Affınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman .

6-Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey emniyet ve emân veren, kalplere iman bahşeden Mü’min! Her şeyden üstün ve yücesin, ey herşeyin dizgini elinde olan, bütün mevcudatı çepeçevre kudret kabzasında tutan, gözeten, kollayıp koruyan, Müheymin! Affınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

7-Sübhansın. münezzehsin, Sana sığınırım ey herkese galip gelen herbir mevcuda haddini bildiren sonsuz izzet sahibi Azîz! Her şeyden üstün ve yücesin, ey emir ve fermanına karşı konulamayan, dilediğini yaptırmaya muktedir olan, tamir ve ıslah eden Cebbâr! Affınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

8-Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey sonsuz derece büyüklük ve kibriya sahibi olan Mütekebbir! Her şeyden üstün ve yücesin, ey her şeyi yoktan var eden yaratan Hâlık! Affınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

9-Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey herşeyden önce var olan, başlangıcı olmayan ezelî olan Evvel! Her şeyden üstün ve yücesin, ey herşeyden sonra bakî kalan sonu olmayan ebedî olan Âhir! Affınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

10-Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey varlığı, sıfatı, isimleri her şeyde aşikar ve apaçık olan Zâhir! Herşeyden üstün ve yücesin, ey isim, sıfat, ef’al ve eserleriyle herşeyin içyüzünü ihata eden Bâtın! Affınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

11-Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey eşyayı ve her şeyin âza ve cihazatını birbirine uygun, ve lâyık şekillerde yapan Bâri! Her şeyden üstün ve yücesin, ey herşeye, kendine ve çevresine münasip suret giydiren Musavvir! Affınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

12-Sübhânsın. münezzehsin, Sana sığınırım ey tövbeleri sonsuz rahmetiyle kabul eden Tevvâb! Herşeyden üstün ve yücesin, ey çeşit çeşit hediyeleri, nimetleri karşılıksız bol bol ihsan eden Vehhâb! Affınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

13-Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey kullarına elçiler gönderen, ölmüş cesetlere Haşir’de hayat bahşeden, Bâis! Her şeyden üstün ve yücesin, ey her şeyin hakikî ilk ve son sahibi olan, mülk yalnız kendisine kalan Vâris! Affınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

14-Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey varlığının bidayeti ve sonu olmayan, bizatihi var olan hâdis olmayan Kadîm! Her şeyden üstün ve yücesin ey hiç bir sebebe dayanmayan herşeyi ayakla tutan fenaya uğramayan Mukîm! Affınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

15-Sübhansın, münezzehsin, Sana sığınırım ey rububiyetinde, ulühiyetinde, isim ve sıfatlarında benzeri olmayan, tek ve bir olan Ferd! Her şeyden üstün ve yücesin, ey zât, şuunat, isim ve sıfatında benzeri, dengi, eşi olmayan Vitr! Aflınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

16-Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey misli, benzerî olmayan, yekta, mukaddes ezelî ve ebedî Nûr! Herşeyden üstün ve yücesin, ey kötülükleri çirkinlikleri rahmetiyle örten, gizleyen Settâr! Affınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

17-Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey sonsuz derece celalli ve yüce olan haşmet sahibi CelîI! Herşeyden üstün ve yücesin, ey nihayetsiz, gerçek güzellik sahibi olan Cemîl! Affınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

18-Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey her şeye ve kuvvete galip gelen, hunharları dize getiren, hiç kimse tedbir ve takdirini geri çeviremeyen Kâhir! Her şeyden üstün ve yücesin, ey irade ettiği herşeye gücü ve kuvveti acze düşmeden eksilmeden kâfi gelen Kâdir! Affınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

19-Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey herşeyin gerçek sahibi, bütün mevcudatın mutlak maliki, hükümdarı olan Melik! Her şeyden üstün ve yücesin, ey kuvvet ve kudret sahiplerini istediği gibi yönlendiren, bütün mevcudatı kudreti altında tutan Muktedir! Affınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

20-Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey herşeyi bihakkın bilen, hiçbir şey ondan gizlenemeyen Alîm! Her şeyden üstün ve yücesin, ey sonsuz ilim sahibi olan Allâm! Affınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

21-Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey sonsuz azamet, ve nihayetsiz ihatalı esma sahibi olan Azîm! Herşeyden üstün ve yücesin, ey çok mağfiret eden, kullarını bağışlamayı seven Gafûr! Affınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

22-Sübhânsın. münezzehsin, Sana sığınırım ey en güzel muamele eden, fırsat tanıyan hemen cezalandırmayan Halîm! Her şeyden üstün ve yücesin, ey çok seven ve sevdiren, sevilmeye ve dostluğu kazanılmaya en çok lâyık olan Vedûd! Affınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

23-Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey mülkünde olup biten her şeyi gören, her yerde hâzır ve nazır olan Şehîd! Her şeyden üstün ve yücesin, ey bütün mevcudat birden gören, her yerde hâzır, herşeye nazır olan Şâhid! affınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

24-Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey mümkün ve mutasavver bütün büyüklerden daha büyük olan Kebîr! Her şeyden üstün ve yücesin, ey her batıl düşünceden pak muallâ ve yüce olan Müteâl! Affınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

25-Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey misli, benzeri olmayan, yekta, mukaddes ezeli ve ebedi Nûr! Herşeyden üstün ve yücesin, ey lütufla davranan, gizli inceliği bilen, herşeyde nazik cemal-i san’âtı görünen Latîf! Affınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman .

26-Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey bütün ses ve sadaları en iyi işiten Semi’! Her şeyden üstün ve yücesin, ey her şeyi yoluna koymakta kendisine en fazla güvenilen Kefîl! Affınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman .

27-Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey herşeye nihayet derece yakın olan, hiç birşey tasarrufuna, rububiyyetine engel olamayan Karîb! Her şeyden üstün ve yücesin, ey herşeyin her zaman iç ve dışını ve gerçek hakikatini bütün incelikleriyle en İyi surette gören Basîr! Affınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

28-Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey varlığı, birliği isim ve sıfatları her şeyden daha hak ve gerçek olan Hak! Her şeyden üstün ve yücesin, ey mahlukatına gerekli her şeyi açıklayan, maddî-mânevi ayetleriyle varlığı birliği tam zahir olan Mübîn! Affınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

29-Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey çok esirgeyen, re’fet ve hususî şefkatini gösteren Raûf! Herseyden üstün ve yücesin, ey hususî rahmet gösteren, sevgili kullarına mağfiret edip Cennet bahşeden Rahîm! Affınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman .

30-Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey sonsuz derece pak ve temiz olan mutlak Tâhir! Her şeyden üstün ve yücesin, ey dilediği herşeyi maddî ve manevî kirlerden pak ve temiz kılan, mutlak Mutahhir! Affınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

31-Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey maddi manevî herşeyi dilediği ölçüde güzelleştiren Mucemmil! Her şeyden üstün ve yücesin, ey dilediğini üstün kılan Mufaddıl! Affınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

32-Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey hak ve hakikati ve dilediği herşeyi açığa çıkaran Muzhir! Herşeyden üstün ve yücesin, ey mahlukatına, hesaba gelmez çeşit çeşit her taifeye münasip lezzetli şirin nimetler veren Mün’im! Affınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

33-Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey amellere en lâyık karşılık veren, zayi etmeyen Deyyân! Herşeyden üstün ve yücesin, ey gerçek saltanat ve hüküm sahibi Sultân! Affınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

34-Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey çok rahmet eden, en latif rahmetini gösteren Hannân! Herşeyden üstün ve yücesin, ey çok ihsan eden, hakikî iyilik sahibi olan Mennân! Affınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

35-Sübhansın, münezzehsin, Sana sığınırım ey taklit edilmez, misli yapılamaz herbir sanat ve eserinde birliği görünen Ehad! Her şeyden üstün ve yücesin, ey herşeyin, her mahlukun her ihtiyacını yeren, hiç bir şeye muhtaç olmayan Samed! Affınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

36-Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey mutlak, zatî, ezelî ye ebedî hayat sahibi dan Hayy! Her şeyden üstün ve yücesin, ey her şey kendisine istinat edip dayanarak kaim olan, vücudu hiçbir şeye dayanmayan Kayyûm! Affınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

37-Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey mutlak adalet sahibi Adl! Her şeyden üstün ve yücesin, ey hüküm ve kaza sahibi Hakem! Affınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman.

38-Sübhânsın, münezzehsin, Sana sığınırım ey rububiyettinde, ulûhiyetinde, isim ve sıfatlarında benzeri olmayan, tek ve bir olan Ferd! Her şeyden üstün ve yücesin, ey bütün maddî-mânevî çirkinliklerden, mutlak pak ve temiz olan. herşeyi en güzel şekilde temiz kılan Kuddûs! Affınla bizi azap ateşinden ve cehennemden kurtar ya Rahman. Sen Sübhânsın bütün kusur ve noksanlıktan uzak ve paksın, Sübhaniyyetine sığınıyorum, ey çok merhamet eden, latif rahmetini gösteren Hannân ve en çok ihsan eden, hakikî iyilik ve nimet sahibi olan Mennân! Senden başka ilâh yoktur. Sen her şeyden yüce ve muallâsın. Bizi, Üstadımızı, anne babamızı, arkadaşlarımızı, akrabalarımızı, hâlis dostlarımızı cehennem ateşinden, diğer bütün ateşlerden kurtar. (Avuç içleri yere bakacak şekilde çevrilir.) Bizleri nefis ve şeytanın şerrinden, cin ve insanın şerrinden, bid’aların, dalaletin, şirkin ve azgınlığın şerrinden muhafaza eyle. (Avuç içleri tekrar yukarı bakacak şekilde çevrilir.) Affının hürmetine azaptan koruyan ey Mücîr! fazlının bereketine çok bağışlayan ey Gaffâr! Rahmetinin hatırına, ey merhametlilerin merhametlisi Erhamerrâhimin!.Allah’ım! seçkin peygamberinin şefaatiyle, iyilerle beraber, bizleri Cennet’e idhal eyle! Dualarımızı kabul buyur. Hamd olsun Âlemlerin Rabbi Allah’a ki, hamd ancak kendisine mahsustur.  

Nebe’ (Amme) Sûresi okunur ve tesbihat sona erer.

Bismillahirrahmanirrahim

1. Birbirlerine neyi sorup duruyorlar?

2-3.Üzerinde anlaşmazlığa düştükleri, tekrar dirilme olan büyük haberi mi?

4. Hayır; şüphesiz görüp bilecekler.

5. Yine hayır; elbette görüp bilecekler,

6-7. Yeryüzünü hayata uygun bir beşik, dağlan da onun için birer direk kılmadık mı?

8. Sizi çift çift yarattık; 9. Uykunuzu dinlenme vakti kıldık;

10. Geceyi bir örtü yaptık;

11. Gündüzü maiset vakti kıldık;

12. Üstünüze yedi kat sağlam gök bina ettik;

13. Parlak ışık saçan güneşi varettik;

14-16. Daneler, bitkiler, ağaçlanı sarmaş dolaş bah- çeler yetiştirmek için, yağmaya hazır bulutlardan bol su indirdik,

17. Doğrusu, hüküm gününün vakti elbette tesbit edilmiştir.

18. O gün sura üflenir, siz de bölük bölük gelirsiniz.

19. Gökler açılır, kapı kapı olur.

20. Dağlar yürütülüp serap olur.

21. Cehennem, azgınlanı bekler.

22. Orası varacakları yerdir.

23. Sonsuz çağlar boyunca orada kalacaklar.

24-25. Orada serinlik bulamayacaklar, işlediklerine uygun olan kaynar su ve irin dışında bir içecek tadama- yacaklardır.

26- İşte yaptıklarına uygun bir ceza!

27. Çünkü onlar, hesaba çekileceklerini ummuyor- lardı.

28. Ayetlerimizi hep yalan sayıp dururlardı.

29. Biz de herşeyi yazıp saymışızdır.

30. Artık tadınız, bundan böyle size azaptan başka bir şey arttıracak değiliz.

31. Doğrusu, Allah’a karşı gelmekten sakınanlara kurtuluş vardır.

32- Bahçeler, bağlar vardır. 33- Göğüsleri tomurcuklanmış yaşıt kızlar vardır.

34- Dolu kadehler vardır.

35. Orada boş ve yalan söz işitmezler.

36. Bunlar Rabbinin katından, güzel karşılık ve yeter- li bir insandır.

37. O, göklerin, yerlerin ve ikisi arasında olanların Rabbidir. O Rahman’dır. Ona hitapta bulunmaya kim- senin gücü yetmez.

38. O gün Cebrail ve melekler saf saf olup dizilirler. Rahman olan Allah’ın izin verdikleri dışında hiç kimse konuşamaz; konuşanlar da ancak doğruyu söyler.

39. İşte o gün hak günüdür. Artık dileyen, Rabbine giden bir yol tutsun kendine.

40. Sizi, yakın gelecekteki bir azapla uyardık; o gün kişi elleriyle işlediklerine bakar. Kafir de: “Keşke toprak olsaydım” der.

İkindi namazı Arapça okunuşu
İkindi namazı Türkçe okunuşu

EN ÇOK OKUNANLAR

SON EKLENENLER

BENZER MAKALELER