Resulullah(s.a.v.) Münafıkların Kimler Olduğunu Bildiği Halde Onları Neden Öldürmüyor?
Çünkü münafıklar kendilerini topluma öyle farklı lanse ediyorlar ki, attıkları her adımı, “bu İslam için en hayırlı adım” diye gösteriyorlar. Bahsettikleri her meselede ayetle hadisle konuşuyorlar. Dışardan gelenlerle ibni Selül’ün ilgilenmesini anlatan rivayetlerde: “Orada bulunsanız ve ibni Selül’ün dışardan gelenlere tebliğini dinleseniz onu tam bir peygamber aşığı zannedersiniz.” diye geçiyor. Öyle sinsice hareket ediyorlar. Dışardan Müslümanlığın serkârı, göz nuru, baş tacı gibi gözüküyorlar. Böyle göründükleri için de Allah Resulü(s.a.v.) öyle birini öldürse, işin aslını bilen Müslümanlar hariç, dışardan gelenler diyecekler ki: “Haşa Muhammed kendi adamlarını öldürmeye başlamış.” Efendimiz(s.a.v.), ben buna asla müsaade etmem, diyor. Zira Benî Mustalik Gazası’nda Abdullah bin Übey, Resulullah(s.a.v.) ve Müslümanları kastederek hakaretvari konuşunca bu duruma Hz. Ömer(r.a.) dayanamıyor ve: “Ya Resulullah(s.a.v.) müsaade buyur da ibni Übey’in boynunu vurayım.” diyor. Resulullah(s.a.v.): “Hayır! Olmaz ya Ömer! İşin iç yüzünü bilmeyen halk: ‘Muhammed(s.a.v.) ashabını öldürüyor.’ diye konuşmaya başladıkları zaman hal nice olur?” buyuruyor.
Yazar : Mehmet Yıldız