Allah(c.c.) Beni Neden Yarattı?
Ben Niçin Varım?
Pablo Picasso, Salvador Dalî, Vincent van Gogh, Leonardo da Vinci gibi isimler dünyaca ünlü ressamlar arasındadır. Michael Jackson, Elvis Presley gibi isimler dünyaca ünlü şarkıcılar arasındadır. Neşet Ertaş, Muharrem Ertaş gibi isimler bozlakta ustayken, Ferdi Tayfur, Orhan Gencebay, Müslüm Gürses gibi isimler arabeskte ustadır. Bu insanlar alanlarında öne çıkmış, tanınmış en değerli kişilerdendir. Sizce bu insanlar neden kendilerini öne çıkarmak, tanınmak istediler? Çünkü ellerinde kıymet biçilemez bir hazine vardı. Kimine göre bu hazine yaptığı resimler, kimine göre söylediği şarkı, kimine göre fethettiği topraklar, kimine göre ise yazdığı yazılardı ve böyle hazineye sahip kim varsa hepsi bilinmek istedi. Zira her insan sahip olduğu hazineyi öne çıkarmak ister. Bu sebepten aşçılar yaptıkları güzel yemekleri ikram eder, modacılar tasarladıkları kıyafetleri definelerde sunarlar. O zaman herkesçe ortak bir kanaat vardır ki, kimde bir güzellik, kusursuzluk, kıymet biçilemez bir hazine varsa o bilinmek, bunu kendinde görmek ve başkalarına da göstermek ister. İşte bu sırdan dolayı Allah(c.c.) da bilinmek istedi ve kutsi hadisinde bunu: “Ben gizli bir hazineydim, bilinmek istedim.” diye buyurdu. Allah’ın(c.c.) sonsuz sayıda ismi vardır ve bizler Allah’ı(c.c.) tanımada bu isimlerin hepsini beraber düşünmezsek yanılırız. Mesela birisi çay demleyip getirse sonra dese ki “Bu çayı kimse içmeyecek.” O kişinin söylediği bu söz yaptığı işin hakkı olmaz. Bir gün çok güzel bir kamera alsak ama hiç video çekmesek kameranın hakkı olmayacağı gibi çok güzel bir koltuk takımı alsak ama hiç üstüne oturmasak bu da o koltuk takımının hakkı olmaz. Allah’ın(c.c.) her şeyin hakkını tam karşılığıyla verir manasında Hak ismi vardır. Bu isminin yanında bir de kusursuz mükemmelliği ve sonsuz güzelliği vardır. Madem kâinatın yaratılışının en temel gayesi Allah’ın(c.c.) esmâ boyalarının bütün kâinatı boyaması ve şuurlu varlıklar olarak bizlerin o esmâ boyalarını okuyup sanatkarı tanımamızdır. O halde Allah’ın(c.c.) sonsuz güzelliği ve kusursuzluğu varken bunları hiç kimseye göstermemesi Hak ve Hakîm ismine aykırıdır. Zira Allah’ın(c.c.) bu özelliklerinin hakkını vermesi lazımdır. Onun için Allah(c.c.) sonsuz güzelliğini ve sonsuz kusursuzluğunu sergilemiştir. Buna sergi yeri olarak kâinatı yaratıp kâinata uygun bir de muhatap yaratmasa, hikmete ve hakka aykırı olacağından muhatap olarak da bizleri yaratmıştır.
Yazar : Mehmet Yıldız