Kader deyince aklımıza en başta şu iki kelime gelmelidir: “Miktar ve Planlama.”
Mesela yemek yapma meselesini miktar ve planlama ölçüsünde nasıl düşünmemiz gerektiğine yönelik bir misal verelim. Akşama önemli misafirlerinizin geleceğini ve kuru fasulye pişireceğinizi varsayalım. Şimdi siz kuru fasulyeyi pişirmeye karar verdikten sonra onu en güzel nasıl yaparım diye düşünseniz ve kafanızda bir plan oluştursanız. Önce odun ateşini yaksanız, üstüne yeni kalaylanmış bakır tencerenizi koysanız. İçine de kuru fasulyeyi atsanız ve o kuru fasulye odun ateşinde dört saat kendi halinde pişse. Sizce lezzeti nasıl olur? Misafirleriniz kuru fasulyenin yanında parmaklarını da yerler de fark etmezler bile, o derece. Peki, gelen misafirlerden biri size “Yahu ben hayatımda böyle lezzetli kuru fasulye yemedim. Böylesine lezzetli olması için muhakkak bir malzeme ölçüsü ve yapılış planı vardır.” dese. Siz de “Yok ya ne planı ne ölçüsü. Öyle rastgele yaptım.” deseniz. O fasulyenin tadını alanları buna inandırabilir misiniz? Elbette hayır. Zira en meczup insan bile gelse ve o fasulyeyi yese, onun bir plan ve miktar dâhilinde yapıldığını bilir.
Kuru fasulyeye kader planında baktıktan sonra şimdi nazarımızı kâinata çevirelim. Kâinata baktığımızda her bir ürünün çekirdeğinin birbirinden farklı olduğunu görürüz. Şeftali ayrı, kayısı ayrı çekirdeğe sahiptir. Hepsi birbirinden farklı olduğu gibi, hepsi kendi içinde de farklı farklıdır. Kayısının 1750, kirazın 23, patatesin ise tam 5000 çeşidi vardır. Kâinattaki bütün mevcudatı böyle çeşitlilik bakımından incelediğimizde, 390.000 adet nebatat olduğunu görürüz. Şimdi gelelim esas ilginç noktaya. İnsan mutfakta bir yemek yaptığı sırada kuru fasulyeyi ayrı, sahanda yumurtayı ayrı, cağ kebabını ayrı malzemelerle yaparken, sizce kâinat 390.000 çeşit bu nebatatı kaç çeşit malzeme ile yapmıştır?
Ben bile bir yemeğe en az 5 çeşit malzeme kullanıyorsam diye hesaplar yapıp, aklınızdan çok yüksek rakamlar geçirdiğinizi biliyorum ama geçirmeyin. Çünkü 390.000 çeşit nebatat sadece ve sadece dört temel malzeme ile yapılır. Oksijen, hidrojen, karbon ve azot… Peki, bu nasıl olabilir? Kayısının birinci çeşidinin farklı, ikinci çeşidinin farklı, patatesin üç bininci çeşidinin farklı, beş bininci çeşidinin farklı olacak şekilde yaratılması ancak kader planıyla ve ölçülendirmesiyle yapılabilir. Demek ki bundan sonra domatesin güneşi yiyip kızardığını görürseniz, yahut kayısının şekerpare olup tatlanması için güneşi görmesi gerektiğini bilirseniz, bırakın güneşi, dört temel element ile bunca nebatat nasıl oluşur diye düşünün. O zaman anlayın ki tüm bunları planlayan, planına hiç kimseyi ortak yapmayan, anbean planını kendisi yürüten kaderin sahibi bir Allah var.
Yazar : Mehmet Yıldız