Rumların Ecnadeyn Savaşı’nda aldıkları büyük yenilgi ve Müslümanlar karşısında Dımaşk ve daha birçok şehirlerini kaybetmeleri, Bizanslıları ciddi şekilde kaygılandırmaya başlamıştı. Müslümanlar bölgenin en önemli şehirlerinden İliyâ(Kudüs) ve Kayseriyye gibi önemli şehirleri almak için çalışmalara başlamışlardı. Kuşatma altına alınan bu şehirlerin yöneticileri, Müslümanlara karşı Bizans Devleti yöneticilerinden yardım istemişlerdi. Sonunda Antakya’da bulunan Bizans kralı Heraklius, yaşanan bütün bu kayıplar ve olumsuz gidişe bir son vermek için kapsamlı bir hazırlık yapmaya karar verdi. Heraklius öncelikle Müslümanlar karşısında mağlup olmalarının sebeplerini bulmaya çalıştı. Komutanlarıyla yaptığı toplantıda Müslümanların sayı bakımından kendilerinden daha az oldukları halde, kendilerini nasıl mağlup ettiklerinin sebeplerini inceledi. Bu sebeplerden biri Müslümanların savaş esnasında kaçmamaları; sabırla, adeta yerlerinde çakılıymış gibi durmalarıydı. Halbuki kendi askerleri Müslümanlar hücuma geçince dağılıp gidiyorlardı. Yine bu toplantıda bazı kişiler Müslümanların dinî ve ahlaki durumlarından bahsetti. Müslümanlarla yapılacak savaşa bizzat Heraklius’un da katılmasının askerlerin moral kazanması ve zafere ulaşılması konusunda etkili olacağı belirtildi. (Belazuri, Futuhu’ş şam 1, 160)
Komutanlarının açıklamalarını dinleyen Heraklius olabildiğince büyük bir ordu hazırlayarak oradaki Müslümanları yok etmeye karar vermişti. Bunun için Şam ve Cezîre bölgesi yanında Ermenistan’daki yöneticilere de hazırlanacak orduya destek vermeleri için emir verdi. Onlara Müslümanların durdurulmaması durumunda bütün ülkede güvenliğin tehlikeye gireceğini belirtti ve bu konuda çeşitli uyarılarda bulundu. Heraklius kendisine bağlı diğer Arap kabilelerine de mektup yazarak, bölgede adeta seferberlik başlatıp büyük bir ordu topladı. Bölge Araplarından askerler de onun bu ordusundaki yerlerini aldılar. Böylece Heraklius; Rum, Ermeni ve Hristiyan Araplardan oluşan ve 100.000’den fazla askeri bulunan ordusunu Ürdün bölgesine gönderdi. (Taberi, Tarih, 3, 570)
Rumların bu büyük savaş hazırlıklarını öğrenen Ebû Ubeyde(r.a.) ne yapılması, nasıl hareket edilmesi gerektiğini komutanlarıyla istişare etti ve yapılan uzun görüşmeler sonrasında, Dımaşk ve kuzeyindeki Baalbek, Humus ve fethedilen diğer yerlerdeki askerlerin geri çekilmesi ve bütün ağırlığın bu savaşa verilmesi kararı alındı. Toplantıda ayrıca Halife Hz. Ömer’e(r.a.) de haber gönderilip, düşmanlarının bugüne kadar görmedikleri ölçüde büyük bir ordu topladıklarının belirtilmesi ve bunun için acil askerî destek istenmesi kararı alındı. Müslümanlar geri çekilecekleri yerlerdeki halklar ile yaptıkları anlaşmalarda, onların can ve mal güvenliklerinin sağlanması karşılığında onlardan vergi almışlardı. Müslümanlar söz verdikleri sorumluluklarını yerine getiremeyeceklerini belirttikleri için ordu, geri çekilecekleri yerlerden topladıkları vergileri iade etme kararı aldı. Ebû Ubeyde(r.a.) aldığı karar gereğince askerlerini geri çekerken toplanan vergileri yerli halka iade ettirdi. (Belazuri, Futuhu’l Buldan, 160)
Yazar : Mehmet Yıldız