HABAT SERİYYESİ
Efendimiz(s.a.v.) bir gün başlarında Ebû Ubeyde’nin(r.a.) bulunduğu iki yüz- üç yüz sahâbiyi, “Habat” denilen bir seriyyeye gönderir. Ama Efendimiz(s.a.v.) bu iki yüz- üç yüz sahâbiyi gittikleri seriyyeye sadece bir kilo hurmayla gönderir. Çünkü Medine de kıtlık dönemidir. Efendimiz(s.a.v.) yola çıkmadan Ebû Ubeyde’ye(r.a.): “Ey Ebû Ubeyde(r.a.)! Allah size katından rızık gönderecektir.” müjdesini verir ve sahâbiler her gün bir, bilemedin iki hurmayı alıp ucundan ısırıp, emerek yollarına devam ederler.
Seriyyede sahâbiler hurmalar bittikten sonra yaprak yemeye başlarlar. Bu yüzden de seriyyenin adı “Habat Seriyyesi” olur. Ama birazdan ifade edilecek olan hadiseden sonra bu seriyeye, “hud” yani “balık, balina seriyyesi” denilse abes olmayacaktır. Çünkü açlıktan bitap düşmüş halde Bizans’ın sahil kesimine ulaşmış iki yüz- üç yüz kişilik ordu, çok zor durumda oldukları bir anda koca bir balinayı kıyıya vurmuş halde bulurlar. Normalde o suların olduğu alan neredeyse Ekvator kuşağıdır ve beş dereceden daha sıcak bir suya inemeyen ve asıl yaşam alanı kutuplar olan o balinanın kıyıya vurmuş olması insan aklının alacağı bir hadise değildir. O balina o suya nasıl vurur? Allah sana o rızkı yazdıysa vurur işte. Sahâbiler balinayı görünce birden ortalık düğün, bayram yeri olmuştur. Birkaçı “Denizden çıkmış ölü bir eti yesek mi, yemesek mi?” diye sorduklarında, Ebû Ubeyde Bin Cerrâh(r.a.): “Önce yiyeceğiz, sonra da Efendimiz’e(s.a.v.) soracağız.” demiş ve orada balığı yemişlerdir. Hatta ilk kez bir seriyyeden sonra sahâbilerin kilo alarak döndükleri rivayet edilmiştir. Sahâbiler seriyyeden döndükten sonra Efendimiz’e(s.a.v.): “Ya Resûlallah(s.a.v.)! Böyle bir olay oldu. Bir balina kıyıya vurmuş ve biz de o balinayı yedik. Acaba bu konu hakkındaki durum nedir?” diye sorduklarında Efendimiz(s.a.v.) “Denizin suyu temiz, ölüsü helaldir.” buyurur. Efendimiz(s.a.v.) “Yanınızda getirdiniz mi o balıktan?” diye sual edince bir sahâbi: “Ben kuruttum, getirdim Ya Resûlallah(s.a.v.)” der. Böylece Efendimiz’de(s.a.v.) gelen o balıktan yer.
Yazar : Mehmet Yıldız